SAĞLIK HUKUKU
Genel terimiyle sağlık hukuku, tıp ve hukukun karışımından ortaya çıkan bir bilim olarak karşımıza çıkmıştır. Sağlık görevlileri ve çalışanlar arasında bilinçlendirmeyi ön plana çıkartarmak, sağlık hizmetinin olağan varlığını, sunumunu, hasta ve hekim haklarını ve insanların en temel hakkı olan yaşama hakkına dayandırılmıştır.
Bir insanın diğer bütün haklardan faydalanması için öncelikle sağlıklı olması gerekir. Bu nedenle sağlık hukuku hayatımızda önemli bir yer teşkil etmektedir.
Sağlık Hukuku Nedir?
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 3. maddesinde “Yaşamak, herkesin hakkıdır.” bildirgesi yer almaktadır. Aynı bildirgenin 25. maddesinde sağlık hakkı, bir insanın en temel hakkı olarak kabul edilmiş ve belirtilmiştir. Sağlık hukuku bu kapsamda hasta ve doktor haklarını koruyan ,insanın temel haklarını paralel bir biçimde bu ilişkinin yönetilmesine rehberlik eden bir hukuk dalı olarak yer almaktadır. Öncesinde yaptıkları işten sorumlu tutulmayan doktorlar bu dönemde gerçekleşen yeni tıp uygulamalarıyla birlikte farklı kurallara tabii tutulmaya başlandı.
Doktorun davranışlarından dolayı meydana gelen ölüm, sakatlık ve yaralanma gibi sonuçlarla birlikte yeni gelişen tıp uygulamalarının değerlendirilmesi sağlık hukuku açısından gelişim göstermiştir.
Doktorların ahlaki kurallar yönünden, Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk yönünden birden çok farklı sorumluluk alanı vardır.
Ahlaki kurallara bağlı kalmayan doktorlar, 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu’nun 30. maddesi alanında bağlı bulundukları Tabipler Odası’nın onur kuruluna nakil edilir.
Bir doktorun ceza kanunu yönünden cezalandırılabilmesi için davranışının açıkça yasada suç olarak
kabul edilmiş olması gerekmektedir.
Sağlık Hukuku kendi alanında kapsamlı bir alan olup,bir tedavi sonucu veya ameliyat sonucu hekimin hatası sebebi ile vücut bütünlüğünüzde bir zarar meydana
gelmiş ise,maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahip olmaktasınız.
Bu konuda daha detaylı bilgi için hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz.